16 Kasım 2007 Cuma

KUANTSAL BİRLİK BİLİNCİ

Yeni bir döneme selam olsun.. Mevlana’nın dediği üzere yeni bir şeylerin söylenmesi, bunların tatbik edilmesi gerekiyor artık. Evreni ve kendimizi yeniden değerlendirmeye ve anlamaya mecburuz. Önemli sınavlardan geçen insanlık, sorunlarla boğuşmakta. Ancak bu sorunların kaynağı yine insanın kendisi..

Genel anlamda insanlığın bakış açısının ve yaklaşımlarının yeniden ele alınması kaçınılmaz hale geldi artık. İnsanlık bilinçaltında kendi kendine koyduğu ya da diğer toplumlar tarafından empoze edilen sınırlandırmalar ve şartlanmalarla kuşatılmış durumda. Öylesine ki artık toplumsal anlamda da bireysel anlamda da, kendimizin en büyük engeli yine kendimiz olmuş durumdayız. Kendimizi belirli düşünce kalıpları içine hapsetmiş bulunuyoruz.

İnsanoğlu, değerli ve biricik varlıktır. Sonsuz boyutlara uyum ve esneklik sağlayacak yapı ve özellikte oluşu nedeniyle, evrensel bilinçle bütünleşme ve tekliği algılama imkanına sahiptir. Daha doğrusu bunu farketmesi bile çoğu kez yeterlidir. Çünkü öz itibariyle mikro kozmos (Küçük evren) dediğimiz insan, makro kozmos dediğimiz büyük evrenin de ta kendisidir. Farklılıklar bakış açılarında yatar. Zıtlar vardır, ancak zıtlık asla yoktur.
Üstelik insanoğlu ürettiği düşüncelerle yeni oluşumlara yol açarak, özündeki gücü bu şekilde bilerek ya da bilmeden açığa çıkarırır. Düşünme, yaratma, yaşama sarmalında sonsuz boyutlarda ve kendisine takdir edilene doğru, kendinden kendine yolculuğa çıkar.
Gerek makro diye niteliğimiz, gerekse mikro diye nitelediğimiz tüm evren aynı sistemin aynı kanunlarına tabidir. Etki tepki yasası da en belirgin yasalardan biridir. Ne ekerseniz onu biçersiniz şeklindeki söz hep buna işaret eder. Diğer yazılarımızda da belirtileceği üzere bilgi ve düşüncelerden başlayan süreç devam ededurur sonsuz sarmallar boyu..

Temel yasalardan etki tepki yasası gereği, herşey karşılığını bulur. Hiç bir etki, tepkisiz kalmaz. Tümel bir yapı dahilindeki tüm duygu, düşünce ve varoluşlar bu yasa çerçevesinde meydana gelir. Bu yasa gereği, dünya üzerindeki başta biz insanların yaşadıkları sıkıntı, buhran, açmaz ve çelişkiler de bu yasanın çocukları gibidir. Doğadan ve dünya üzerindekilerden, insanlığa hizmet veren tüm varlıklardan yaratılış gayelerine uygun şekilde istifade etmeyen insanlık tüm dengeleri her geçen gün bozmaya devam etmektedir. Etki tepki yasası gereği bu durumdan her gün zarar görmekte, ancak bunu bir türlü görmek istememektedir.

Diğer yandan, insanlığın topluca oluşturduğu negatif düşünce kalıpları tüm toplulukları de derinden etkilemeye ciddi bir şekilde başlamış , her geçen gün de hızını arttırmaktadır. İnsanlar birbirlerine ciddi olarak zarar vermektedir. Düşünsel boyutta tümel yapı, kendini yaralamaya devam etmektedir. Bilinçlenmek, erdemlerimizi birer birer yeniden gözden geçirmek zorundayız.

Doğruları söylemeli ve her zaman doğruluktan yana olmalıyız, kimse hakkında dedikodu yapmamalıyız, birbirimize her ne pahasına olursa olsun yardımcı olmalıyız. Sevmeliyiz birbirimizi, kin ve nefretten uzak durmalı, hoşgörü içinde yaşamalıyız. Kalp kırmaktan şiddetle kaçınmalıyız. Bilgimizi paylaşmalı, herkesin iyiliğini istemeliyiz. Sürekli güzel söz ve düşünceler üreterek, bu fikirleri hayata geçirmeliyiz. Kısacası her günümüzün bir önceki günden bu anlamda daha iyi olması için çalışmalıyız. Çünkü buna mecburuz ve başka alternatifimiz de yok zaten..

Yalkın Tuncay